Zaman: 13 Ara 2025 15:03

Tüm zamanlar UTC + 3 saat





Yeni başlık gönder Başlığa cevap ver  [ 15 mesaj ] 
Yazar Mesaj
MesajGönderilme zamanı: 21 Şub 2013 01:06 
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 22 Ara 2009 23:24
Mesajlar: 331
Şehir: Hatay
İsim: Mahmut
Araç: '14 VW Golf 1.4 TSİ Highline
Meslek: Doktor
Kan grubu: ARH+
Yaş: 34
Yargıtay 1. Ceza Dairesi, otomobiliyle yaya geçidinden karşıya geçmeye çalışan çocuğa çarpan sürücüye taksirle ölüme neden olma suçundan verilen 3 yıl 2 ay 24 gün cezayı yetersiz buldu.

Daire, karanlığa rağmen aracının farları kapalı olan, yaya geçidinde hızını kesmeyen sanık hakkında 25 yıla kadar hapis cezası öngören “olası kastla nitelikli öldürme” suçundan hüküm kurulması gerektiğine karar verdi.

İzmir'de akşam saatlerinde, farları kapalı aracıyla hızla seyreden H.Y, uyarı levhaları ve işaretlere rağmen hızını kesmeyerek, yaya geçidinden karşıdan karşıya geçmeye çalışan 2 kardeşten F.Ö'ye çarptı. F.Ö, kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti.
İzmir 7. Ağır Ceza Mahkemesi, sanığı TCK'nın taksirle ölüme neden olma suçunu düzenleyen 85. maddesi uyarınca 3 yıl 2 ay 24 gün hapis cezasına çarptırdı. Kararın temyiz edilmesi üzerine dosya Yargıtay 1. Ceza Dairesi'nin gündemine geldi. Daire, yerel mahkemenin kararını, eksik ceza tayini yapıldığı gerekçesiyle bozdu. Daire kararında, sürücü belgesi bulunmayan ve meskun mahalde havanın kararmasına rağmen far devresini kullanmayan sanığın, olay yerinde otobüs durağı, uyarı levhası ve çizgilerle belirli yaya geçidi bulunmasına karşın hızını yasal sınırlarda tutmadığının altı çizildi.

Sanığın, F.Ö'nün de aralarında bulunduğu birden fazla yayayı fark ettiği halde mevcut hızıyla ve diğer sanıkla yarışır şekilde yaya geçidine yaklaştığı belirtilen kararda, ilk geçiş hakkına sahip yayalara yol vermeksizin kazaya neden olduğu, sonrasında da olay yerinden hızla uzaklaştığı vurgulandı.

Eylemi neticesinde birilerinin ölebileceğini öngören ancak buna rağmen eylemine devam ederek neticeyi kabullendiğini gösteren sanık hakkında TCK'da 25 yıla kadar hapis cezası öngören “olası kastla nitelikli öldürme” suçundan hüküm kurulması gerektiği ifade edilen kararda, “Vasıfta hataya düşülerek 'taksirle ölüme neden olma' suçundan hüküm kurularak, eksik ceza verilmesi bozmayı gerektirmiştir” ifadesi kullanıldı.
(Hürriyet-20/02/2013)

Gelelim kişisel görüşüme;

Trafik düzenin değişmesi insanımızın değişmesine bağlı.

İnsanımızın değişmesi de eğitim ve öğretime.

Eğitim için bilinçli anne babaya-iyi aile yaşantısına-sağlıklı bir sosyal yaşama,
Öğretim içinse doğru eğitim sistemi ile birlikte kalifiye bir öğretim kadrosuna ihtiyaç var.

Sizi bilmem ama yukarıda ki paragraf uzadıkça benim içim kararıyor.

Zira milenyumdan itibaren Dünya daha bir hızla dönerken BİZ İstanbul trafiği gibi ilerliyoruz !


Başa Dön
 Profil  
Alıntı ile cevapla  
MesajGönderilme zamanı: 21 Şub 2013 06:26 
Çevrimdışı

Kayıt: 05 Eki 2010 13:30
Mesajlar: 1531
İsim: 1
Araç: 1
Meslek: 1
Kan grubu: 1
Yaş: 1
Kurallara uymanın-ki bunun saygı olduğu bilinmeli- herkesin yararına olacağının öğretilmesi, öğrenilmesi, uygulanması ve nihayetinde kişilerce ahlaki bir şekle devşirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Bunlar yapılırsa bile yukarıda yazılan tarzda haberleri yine göreceğiz belki ama şimdikinden çok daha az olacaktır.


Başa Dön
 Profil  
Alıntı ile cevapla  
MesajGönderilme zamanı: 21 Şub 2013 10:42 
Çevrimdışı
Site Admin
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 09 Eyl 2011 17:15
Mesajlar: 2479
Şehir: İstanbul
İsim: Erhan
Araç: Lancer 1.8 CVT
Meslek: Kalite Yöneticisi
Kan grubu: BRh+
Yaş: 35
Her sabah karşıdan karşıya geçtiğim işlek bir yol var.
Özellikle yaya geçidine kadar yürüyüp ordan geçiyorum.
Yalnız araba gelsede kendimi hızla yola atıyorum.
Kaç defa sürücüye iki taraftaki yaya geçidi tabelasını gösterdiğimi hatırlamıyorum.
Maalesef böyle bir kültüre sahip değiliz. Sürücüler yolları sadece kendilerinin sanıyor.

Ben ısrarla o hareketi yapmaya devam ediyorum.
Kaç kişiye yaya geçidinde yavaşlaması hatta durması gerektiğini öğretsem kardır diye bakıyorum.
Umarım bir gün orda telef olmam :)

_________________
Arabalarım/Testlerim
Mitsubishi Lancer 1.8 CVT > Fiat Bravo > Alfa Romeo 159 > Opel Vectra 1.9 CDTI > Honda Type-R(EP3) > Ford Mondeo 2.0 TDCi/AT > Audi A4 2.0 TFSI Quattro S-Line/AT > Mitsubishi Lancer 1.8 INTENSE CVT...


Başa Dön
 Profil  
Alıntı ile cevapla  
MesajGönderilme zamanı: 21 Şub 2013 10:59 
Çevrimdışı

Kayıt: 23 Ara 2009 23:14
Mesajlar: 3224
Şehir: İstanbul
İsim: Ali Kerimoğlu
Araç: Carisma 1.8 Gdi
Meslek: SMMM
Kan grubu: 0 +
Yaş: 37
Evo34 yazdı:
Her sabah karşıdan karşıya geçtiğim işlek bir yol var.
Özellikle yaya geçidine kadar yürüyüp ordan geçiyorum.
Yalnız araba gelsede kendimi hızla yola atıyorum.
Kaç defa sürücüye iki taraftaki yaya geçidi tabelasını gösterdiğimi hatırlamıyorum.
Maalesef böyle bir kültüre sahip değiliz. Sürücüler yolları sadece kendilerinin sanıyor.

Ben ısrarla o hareketi yapmaya devam ediyorum.
Kaç kişiye yaya geçidinde yavaşlaması hatta durması gerektiğini öğretsem kardır diye bakıyorum.
Umarım bir gün orda telef olmam :)

Kendi üzerinizde deneme olmasa iyiymiş :)

Gerçekten de Türkiye' de, hiçbir il veya ilçede yaya geçidi bilinci yok. Bir sürücü olarak bende de yok. Çünkü daha küçük yaştan öytle birşey ne duydum ne gördüm. Nihayetinde birileri bilinçli olacak ki gelecek nesile bir şekilde kamuoyu yoluyla aktarılacak. Bilinçaltımızda bu tarz birşey olmadığı için tabelararı da farketmiyoruz.

Hep anlatırlar ya Almanya' da yaya geçidinde yaya varken şöför nefesini tutup bekler, aslında ne kadar güzel birşey. Adamların cezaları harikulade caydırıcı. Dolayısıyla bilinç kendiliğinden oluşmak zorunda kalıyor.


Başa Dön
 Profil  
Alıntı ile cevapla  
MesajGönderilme zamanı: 21 Şub 2013 12:08 
Çevrimdışı
Moderatör
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 16 Şub 2010 13:44
Mesajlar: 5655
İsim: ilhami
Araç: Outlander 2.4
Meslek: memur
Kan grubu: A+
Yaş: 40
1992 yıllarında gazetede okumuştum koreliler türkiyeye gelmiş tespitlerinden bir tanesi şu: koreliler spor yapmayı türkler izlemeyi seviyor. niye böyle dedim: spor yapan insanlar negatif enerjiyi boşalttığı için -en azından bende böyle- daha sakin sabırlı olup negatif enerjiden kaynaklanan acelecilik ve asabiyet olmuyor. hayatımızı spor ve kitap okumayla hem fiziksel hem de ruhsal dengeye ulaşıp dengesizliklerimizden (trafik canavarımızdan, mazaretim var asabiyim ben triplerinden vs) kurtulabiliriz. her kes neyin ne olduğunu biliyor ama içten gelen sinyallerimize göre hareket ediyoruz. spor ve kitap ile sensörlerimizin ayarlarını koruyalım

_________________
DERDİ DÜNYA OLANIN DÜNYA KADAR DERDİ OLUR!
Sorunlarınızın çözümü için her sorunuzda mutlaka 1-model,motor 2- Şanzıman (otomatik vs.) 3-LPG(varsa markası)4-km.si 5- geçmişini (modifiye, parça değişimi vs.) yazınız!


Başa Dön
 Profil  
Alıntı ile cevapla  
MesajGönderilme zamanı: 21 Şub 2013 12:38 
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 16 Ağu 2011 13:32
Mesajlar: 780
Şehir: Ankara
İsim: Gökhan
Araç: 2011 Colt AMT
Meslek: Akademisyen
Yaş: 34
bir ülkede kaldırımların yüksekliği ile kültür seviyesi arasında ters yönlü bir ilişki vardır, diye belirtmişti bir arkadaşım. yukarıdaki almanya örneğini, ben bir süre kaldığım Brüksel'de deneyimlemiştim. kimi yerlerde trafik ışığı bile yoktur, kişi yaya geçidine adım attığı an, bütün araçlar durur ve onun geçmesini bekler. Türkiye'ye döndüğümde bir süre alışamamıştım, yeşilde bile geçmeye imtina etmiştim. Avrupa'yı istediğimiz kadar eleştirelim, adamlar insan merkezli bir kültür inşa etmişler, bunu görüyorsunuz. kültürel derinlik, tarihsel köklerinizin ne kadar eskiye dayandığını belirterek, sürekli bir nostalji içinde yaşayarak olmuyor, bunun yanında bu tarihsel süreçte neyi biriktirdiğinizle, insanı nasıl tasavvur ettiğinizle ilişkili. tabi konunun politik, ekonomik, ideolojik bir çok boyutu var; ama tüm bunlar, en temelde insan kavramına yaptığınız vurgunun ne oranda güçlü olduğuyla ilgili, insanı bir özne olarak mı nesne olarak mı görüyorsunuz bununla ilgili. türkiye'nin bu konuda karnesi pek parlak değil kanaatimce.


Başa Dön
 Profil  
Alıntı ile cevapla  
MesajGönderilme zamanı: 22 Şub 2013 10:34 
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 16 Ağu 2011 13:32
Mesajlar: 780
Şehir: Ankara
İsim: Gökhan
Araç: 2011 Colt AMT
Meslek: Akademisyen
Yaş: 34
http://www.radikal.com.tr/Radikal.aspx? ... egoryID=97


Başa Dön
 Profil  
Alıntı ile cevapla  
MesajGönderilme zamanı: 22 Şub 2013 11:00 
Çevrimdışı
Site Admin
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 09 Eyl 2011 17:15
Mesajlar: 2479
Şehir: İstanbul
İsim: Erhan
Araç: Lancer 1.8 CVT
Meslek: Kalite Yöneticisi
Kan grubu: BRh+
Yaş: 35
Gökhan Hocam yazdıklarınıza harfiyen katılıyorum. Çok güzel tespit etmişsiniz.

Sonraki köşe yazısıda nefis olmuş...

_________________
Arabalarım/Testlerim
Mitsubishi Lancer 1.8 CVT > Fiat Bravo > Alfa Romeo 159 > Opel Vectra 1.9 CDTI > Honda Type-R(EP3) > Ford Mondeo 2.0 TDCi/AT > Audi A4 2.0 TFSI Quattro S-Line/AT > Mitsubishi Lancer 1.8 INTENSE CVT...


Başa Dön
 Profil  
Alıntı ile cevapla  
MesajGönderilme zamanı: 22 Şub 2013 12:44 
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 07 Ara 2012 22:23
Mesajlar: 566
Şehir: Antalya
İsim: hakan
Araç: Hyundai i20 1.2 Elite Blue 2015
Meslek: Havayolu
Kan grubu: a+
Yaş: 41
drmert yazdı:
Yargıtay 1. Ceza Dairesi, otomobiliyle yaya geçidinden karşıya geçmeye çalışan çocuğa çarpan sürücüye taksirle ölüme neden olma suçundan verilen 3 yıl 2 ay 24 gün cezayı yetersiz buldu.

Daire, karanlığa rağmen aracının farları kapalı olan, yaya geçidinde hızını kesmeyen sanık hakkında 25 yıla kadar hapis cezası öngören “olası kastla nitelikli öldürme” suçundan hüküm kurulması gerektiğine karar verdi.

İzmir'de akşam saatlerinde, farları kapalı aracıyla hızla seyreden H.Y, uyarı levhaları ve işaretlere rağmen hızını kesmeyerek, yaya geçidinden karşıdan karşıya geçmeye çalışan 2 kardeşten F.Ö'ye çarptı. F.Ö, kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti.
İzmir 7. Ağır Ceza Mahkemesi, sanığı TCK'nın taksirle ölüme neden olma suçunu düzenleyen 85. maddesi uyarınca 3 yıl 2 ay 24 gün hapis cezasına çarptırdı. Kararın temyiz edilmesi üzerine dosya Yargıtay 1. Ceza Dairesi'nin gündemine geldi. Daire, yerel mahkemenin kararını, eksik ceza tayini yapıldığı gerekçesiyle bozdu. Daire kararında, sürücü belgesi bulunmayan ve meskun mahalde havanın kararmasına rağmen far devresini kullanmayan sanığın, olay yerinde otobüs durağı, uyarı levhası ve çizgilerle belirli yaya geçidi bulunmasına karşın hızını yasal sınırlarda tutmadığının altı çizildi.

Sanığın, F.Ö'nün de aralarında bulunduğu birden fazla yayayı fark ettiği halde mevcut hızıyla ve diğer sanıkla yarışır şekilde yaya geçidine yaklaştığı belirtilen kararda, ilk geçiş hakkına sahip yayalara yol vermeksizin kazaya neden olduğu, sonrasında da olay yerinden hızla uzaklaştığı vurgulandı.

Eylemi neticesinde birilerinin ölebileceğini öngören ancak buna rağmen eylemine devam ederek neticeyi kabullendiğini gösteren sanık hakkında TCK'da 25 yıla kadar hapis cezası öngören “olası kastla nitelikli öldürme” suçundan hüküm kurulması gerektiği ifade edilen kararda, “Vasıfta hataya düşülerek 'taksirle ölüme neden olma' suçundan hüküm kurularak, eksik ceza verilmesi bozmayı gerektirmiştir” ifadesi kullanıldı.
(Hürriyet-20/02/2013)

Gelelim kişisel görüşüme;

Trafik düzenin değişmesi insanımızın değişmesine bağlı.

İnsanımızın değişmesi de eğitim ve öğretime.

Eğitim için bilinçli anne babaya-iyi aile yaşantısına-sağlıklı bir sosyal yaşama,
Öğretim içinse doğru eğitim sistemi ile birlikte kalifiye bir öğretim kadrosuna ihtiyaç var.

Sizi bilmem ama yukarıda ki paragraf uzadıkça benim içim kararıyor.

Zira milenyumdan itibaren Dünya daha bir hızla dönerken BİZ İstanbul trafiği gibi ilerliyoruz !



Adamın sürücü belgesi yok, farları kapalı, hız sınırını geçmiş, uyarı levhası ve çizgilere rağmen yaya geçidine yaklaşırken hızını düşürmüyor, başka bir araçla yarış halinde ve yayaya çarptıktan sonra kaçıyor. Bu olay elbette cinayettir.

İnsanımız değişmez, eğitilemez. Eğitimi veren ebeveyn de bizim insanımız, öğretimden sorumlu öğretmen de bizim insanımız. Sırf çocuk sahibi olmak için evlenilen ve zırt diye çocuk yapılan bir ülkede yaşıyoruz. Çocuk sevgisi çocuk yapmak için yeterli bir neden olmamalı. Köşe yazısı güzel ancak her Türk gencine bir dönem yurt dışında yaşamasının faydası olmaz. 8 yıldır havacılık sektörğnde çalışıyorum ve bırakın bir dönem orada yaşayanı, orada doğup büyüyüp 30 yıl yaşayan adamları görüyorum. Yazdıklarım rahatsız edici (beni de ediyor) ama maalesef böyle.

_________________
Bir iyilik yaparsın, o senin görevin haline gelir.
"Hayır" diyebilen insanın samimiyetine güvenebilirsin.


Başa Dön
 Profil  
Alıntı ile cevapla  
MesajGönderilme zamanı: 22 Şub 2013 12:46 
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 07 Ara 2012 22:23
Mesajlar: 566
Şehir: Antalya
İsim: hakan
Araç: Hyundai i20 1.2 Elite Blue 2015
Meslek: Havayolu
Kan grubu: a+
Yaş: 41
Öğretmenlerimiz sakın yanlış anlamasın. Olay tamamen yaşama kültürümüzle ilgili.

_________________
Bir iyilik yaparsın, o senin görevin haline gelir.
"Hayır" diyebilen insanın samimiyetine güvenebilirsin.


Başa Dön
 Profil  
Alıntı ile cevapla  
MesajGönderilme zamanı: 22 Şub 2013 16:37 
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 16 Ağu 2011 13:32
Mesajlar: 780
Şehir: Ankara
İsim: Gökhan
Araç: 2011 Colt AMT
Meslek: Akademisyen
Yaş: 34
@hakan hocamın "eğiticinin kendisinin de eğitilmek zorunda olduğunu unutmamak lazım" şeklindeki eleştirisi çok keskin bir eleştiri, tamamen katılıyorum; gür sakallı bir alman "şair"inin zamanın birinde kaleme aldığı 3 numaralı tezinde de içerilir bu eleştiri.
@erhan hocam, sağolasın. selamlar.


Başa Dön
 Profil  
Alıntı ile cevapla  
MesajGönderilme zamanı: 22 Şub 2013 20:47 
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 13 Ara 2010 23:34
Mesajlar: 1300
Şehir: Aydin
İsim: ergün
Araç: Astra H
Meslek: memur
Kan grubu: arh+
Yaş: 28
yaya geçidinde yol vermeye çekiniyorum,hem kendi arabamla hemde iş yerinde kullandığım arabayla !!!
çünkü ben yol versem de sağımdan ve solumdan hız kesmeden
beni sollayıp veya sağlayıp geçen araç ve motosikletler nedeniyle korkuyorum
dikkat etmek gerek yol verirkende


Başa Dön
 Profil  
Alıntı ile cevapla  
MesajGönderilme zamanı: 22 Şub 2013 22:12 
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 15 Ara 2012 21:49
Mesajlar: 76
Şehir: Ankara
İsim: Hakan
Araç: 2011 ASX
Meslek: Avukat
Yaş: 34
Başlık yanlış, yok öyle bir şey.

_________________
Kanıtın yokluğu, yokluğun kanıtı olamaz.


Başa Dön
 Profil  
Alıntı ile cevapla  
MesajGönderilme zamanı: 24 Şub 2013 03:52 
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 13 Ara 2010 23:34
Mesajlar: 1300
Şehir: Aydin
İsim: ergün
Araç: Astra H
Meslek: memur
Kan grubu: arh+
Yaş: 28
Başlıkta genelleme yapıldığından bendede yanlış olmuş
Şimdi dikkat ettim.
Ama olayın içeriğinde durum farklı olduğundan mahkeme taksirili suçu kasta çevirmiş
Şimdi elbette ehliyeti farları açık bir sürücünün şayet başka bir etken yoksa yaya geçidinde yayaya çarpması halihazırda kanunla kasten adam öldürmeye sokulmaz


Başa Dön
 Profil  
Alıntı ile cevapla  
MesajGönderilme zamanı: 24 Şub 2013 18:52 
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 15 Ara 2012 21:49
Mesajlar: 76
Şehir: Ankara
İsim: Hakan
Araç: 2011 ASX
Meslek: Avukat
Yaş: 34
Kaldı ki yargıtay "olası kast" dan bahsetmiş. Bu hususu hukukçu olmayanların anlaması için uzun uzun anlatmak lazım. Mesela kasdı aşan adam öldürme var, Taksirle adam öldürme var, taammüden adam öldürme var. Adam öldürme suçunun cezası türüne göre 4-5 yıldan ağırlaştırılmış müebbete (eski idam cezası) kadar gider yani.

_________________
Kanıtın yokluğu, yokluğun kanıtı olamaz.


Başa Dön
 Profil  
Alıntı ile cevapla  
Eskiden itibaren mesajları göster:  Sırala  
Yeni başlık gönder Başlığa cevap ver  [ 15 mesaj ] 

Tüm zamanlar UTC + 3 saat


Kimler çevrimiçi

Bu forumu gezen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 1 misafir


Bu foruma yeni başlıklar gönderemezsiniz
Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı düzenleyemezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz

Aranacak:
Geçiş yap:  
cron
POWERED_BY Color scheme by ColorizeIt!

Türkçe çeviri: phpBB Türkiye